15 Kasım 2009 Pazar

9A Bağlar - Bileşikler

BAĞLAR

a) Atomları bir arada Tutan Kuvvetler:
Atom veya molekülleri bir arada tutan çekim kuvvetlerine kimyasal bağ denir.
Soy gazların atomları en kararlı atomlardır. Diğer atomlar elektron dizilişlerini soy gazlarınkine benzetmek için yani daha kararlı bir yapıya sahip olmak için kimyasal bağ yaparak bileşikleri oluştururlar.
Kimyasal bağlar üç grup altında incelenir.
1) İyonik Bağlar
2) Kovalent Bağlar
3) Diğer Bağ Çeşitleri

1) İyonik Bağlar: Metaller ile ametaller arasında oluşur. Ametallerin elektrona ilgileri metallere göre daha fazladır bu yüzden bileşik oluştururken metaller ametallere elektron vererek (+) yüklü iyonları oluşturur. Ametaller de elektron alarak (-) yüklü iyonları oluşturur. Bu şekilde oluşan + iyonlar ile – iyonlar arasındaki elektrostatik çekim kuvvetlerine iyonik bağ denir. Bu tür bileşiklere de iyonik bileşikler adı verilir.
Ör: NaCl bileşiği için;
11Na : 1s2 2s2 2p6 3s1
17Cl : 1s2 2s2 2p6 3s2 3p5 şeklinde elektron dizilişleri vardır.
Na atomu 1 elektron vererek Na+1 iyonunu oluşturur ve elektron dizilişini 10Ne soy gazına benzetir. Cl atomu ise 1 elektron alarak Cl-1 iyonunu oluşturur ve elektron dizilişini 18Ar soy gazına benzetir.
Na+1 : 1s2 2s2 2p6
Cl-1 : 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 şeklinde olur.
NaCl bileşiği iyonik bir bileşiktir.

İyonik yapılı bileşikler oda koşullarında katı haldedir. Kırılgan yapılıdırlar, kendilerine özgü kristal yapıları vardır. Katı halde elektrik akımını iletmezler. Sıvı veya sulu çözeltileri elektrik akımını iletirler. Suda iyonlaşarak çözünürler.

Elektron Nokta Yapıları ( Lewis Yapıları)
Atomlar arasındaki bağlar ve atomun değerlik elektronları sembolünün çevresinde noktalarla belirtilir. Bu gösteriş şekline Lewis yapısı denir.
Elektron nokta yapısında atomların yalnız değerlik elektronları sembolün çevresine yazılır.


2) Kovalent Bağlar: Ametal atomları metallerle bileşik oluştururken elektron alarak iyonik bağ oluşturur. Ametal atomları kendi aralarında bileşik oluştururken ise elektronlarını ortaklaşa kullanarak bileşik oluştururlar. Elektronların ortaklaşa kullanılması sonucu oluşan bağlara Kovalent bağ denir.
Ametal atomları yarı dolu orbitallerindeki elektronlarını ortaklaşa kullanarak bağ oluşturur. Bu nedenle genellikle yapabilecekleri bağ sayısı yarı dolu orbital sayısı kadardır.


NOT: Elektron nokta yapısında kovalent bağlar ve atomlara ait nokta ( elektron) çiftleri ‘-‘ ile gösterilebilir.

NOT: Bir atomun değerlik elektron sayısını ikiye tamamlamasına dublet, sekize tamamlamasına da oktet kuralı denir.

3) Metalik Bağ: Metal atomlarının değerlik elektronları çekirdeğe zayıf kuvvetle bağlıdır ve boş orbitaller bulunur. Örneğin 11Na atomunun son enerji düzeyinde bir tane değerlik elektronu vardır. Bu elektron 3s orbitalinde bulunur ve 3p ve 3d orbitalleri boştur. Atom çekirdeği tarafından zayıf olarak çekilen bu elektron boş orbitallere geçebilir. Çok sayıda Na atomu bir araya geldiğinde Na atomlarının değerlik elektronları birbirlerinin boş orbitallerinde dolaşır ve metal atomu çekirdeklerinin arasında bir elektron bulutu oluştururlar. Bunun sonucu çekirdekler + yük kazanır. Dolayısıyla elektron bulutu ile metal çekirdekleri arasında bir elektrostatik çekim oluşur. Buna metalik bağ denir.

NOT: Elektron bulutu metallere çekiçle dövülebilme, tel haline getirilebilme, elektrik akımını ve ısıyı iletebilme özelliklerini kazandırır.


BAĞLAR ve MADDENİN HALLERİ

Maddelerin katı, sıvı ve gaz halinde olması atom ve moleküllerin birbirlerini çekme kuvvetleri ile ilgilidir.

1) Birinci Grup Etkileşim: Bu grup etkileşim, atomlar arası etkileşim olan iyonik, kovalent ve metalik bağları içine alır.
İyonik yapılı maddeler oda koşullarında katı halde bulunurlar. Katı halde iletken değildirler. Kırılgan yapılıdırlar. Erime ve kaynama noktaları yüksektir. Suda iyonlaşarak çözünürler. Sıvı halleri ve sulu çözeltileri elektrik akımını iletir. Kendilerine özgü kristal yapıları vardır.

NOT: Moleküller ve atomlar arası bağ kuvvetlendikçe maddelerin erime ve kaynama noktası yükselir.

2) İkinci Grup Etkileşim: Bu grup moleküller arasındaki etkileşimleri içerir. Bu etkileşimler şunlardır:
• Van der waals bağları
• Dipol – dipol etkileşimi
• Hidrojen Bağları


Van der waals bağları: Bu tür çekim kuvvetleri kovalent bağlı moleküller ve soy gazların sıvı hallerindeki atomlar arası çekim kuvvetleridir. Bu etkileşim bir atom veya molekülde elektronların serbest hareketi sonucu oluşur. İki molekül birbirlerine yaklaştıklarında elektron – elektron itmesi sonucu kısa bir süre için molekülün bir tarafı + bir tarafı – yükle yüklenir. Bunun sonucu zayıf da olsa moleküller arası elektrostatik çekim kuvvetleri oluşur. Bu kuvvetlere Van der Waals bağları denir.

NOT: Van der Waals çekim kuvvetleri molekülün büyüklüğü ve ağırlığı arttıkça artar.

Dipol – dipol Etkileşimi: + ve – kutuplu moleküllerin zıt kutupları arasında bir elektrostatik çekim kuvveti oluşur. Buna dipol – dipol etkileşimi denir.

Hidrojen Bağları: Florür, oksijen ve azot elementlerinin hidrojenli bileşiklerinde, H atomu ile F, O ve N atomları arasında oluşan çekim kuvvetleridir.
NOT: Hidrojen bağları, van der waals ve dipol – dipol bağlarından daha sağlamdır.


BİLEŞİKLER

İki ya da daha çok elementin kimyasal özelliklerini kaybederek belli oranlarda birleşmesiyle oluşan saf maddelere bileşik denir. Bileşikler iyon yapılı ve molekül yapılı bileşikler olmak üzere iki grupta incelenir.

a) İyon Yapılı Bileşikler: Metallerle ametaller arasında oluşan bileşiklere iyon yapılı bileşikler denir. Bu bileşiklerin tümü oda koşullarında katı halde bulunurlar. Erime noktaları çok yüksektir. Kırılgan yapıdadırlar. Katı halde elektrik akımını iletmezler. Ancak sıvı hale getirildiklerinde ya da suda çözündüklerinde iyonların hareketi ile elektrik akımını iletirler.

b) Molekül Yapılı Bileşikler: Ametal atomlarının kendi aralarında oluşturdukları bileşiklere molekül yapılı bileşikler denir. Molekül yapılı bileşikler oda koşullarında katı, sıvı veya gaz halinde bulunabilirler. Bu tür bileşikler saf halde elektrik akımını iletmedikleri gibi pek çoğunun sulu çözeltisi de iletken değildir. Ancak suda çözündüğünde az da olsa elektrik akımını iletenleri de vardır. Örneğin: şeker ve alkolün sulu çözeltileri elektrik akımını iletmediği halde sirke çözeltisi zayıf iletkendir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder